Ardanın Mutfağı Bu arkadaşlara bayıldım

30 Mar 2011

Bu arkadaşlara bayıldım

Endüstiryel görünümlü hatta fonksiyonlu da, ama ev için ideal. Örneğin açık bir mutfak hayal edin, ortada bir masif kalın tezgah, tezgah üstü güzel bir lavabo ve çalışma alanı. Pişirme ünitesi de bu arkadaşlardan herhangi biri. … Arkadaşlardan biri 3 , digeri 2 tezgahlı… her bir tezgahın kendi ısı ayarı var, 2nci katı 180 ‘e ısıtırken alt katı 120 yapabiliyorsunuz, ya da tam tersi. Elcik kısmıda çok şeker. İlla bi kulp bulacaksam endüksiyon yerine harlı ateşi tercih ederdim ama şimdi verseler hayır demem… Siz der misiniz ?

30 Mart 201121 Ocak 2012Arda'nın Bloguendüstriyel, fırın, mutfak dekoru, ocak, pişirme ünitesi1 Comment

28 Mar 2011

Kahvenizin yanında çikolata alır mıydınız? Ya da tam tersi?

Çikolata bambaşka bir dünya şüphesiz. Maharetli ellerde her forma giriyor. Sadece hayal etmek yeterli değil elbet. Hamburgda son 5 yıldır hep aynı standda çikolata ile harikalar yaratan, beyaz tenli kırmıız yanaklı akça pakça amcanın elinden çıkan güzellik bunlar. Aynı amca şeker hamuru ile de harikalar yaratıyor. Acelesi yok yavaş yavaş, özene bezene yapıyor her eserini. Sonra gururla vitrine koyuyor, bizler de izliyoruz ciğerci önündeki kedi misali…

28 Mart 201121 Ocak 2012Arda'nın Bloguçikolata, hamburg, kahve, tatlı1 Comment

26 Mar 2011

Osmanlı yemeklerinin abonesiyim

Aslında ne kadar geniş bir mutfak kültürüne sahibiz. Bir çoğumuz belki farkında evet ama sanki işin içindeyken biraz boşluyormuşuz gibi hissediyorum. Çevremizdeki yemek tercihleri çok fast food’a ya da trend lokantaların birbirine benzeyen mönülerine doğru kayıyor. Esnaf lokantalarının lezzeti, aslına bakarsanız hiç başka bir yerde bulunmayacak kadar kıymetlidir benim gözümde. Örneğin bugün öğlen beyaz tereyağlı sade pilav üzerine kıymalı patlıcan oturtma vardı yemekte. Pilav ile patlıcan sanki birlikte servis edilmek için yaradılmışcasına güzeldi. Ama bu yemeği şık bir lokantada önümüze koysalar, hepimiz ya ne var evde de bundan yiyoruz ya da filanca esnaf lokantasında da bu var dercesine bir anda

26 Mart 201121 Ocak 2012Arda'nın Bloguosmanlı mutfağı, osmanlı yemekleri, saray mutfağı, yöresel lezzetler bir yorum yapın

15 Mar 2011

Elma suyu ile ıslatılmış vişneli crumble

Bu tarifi belki ilerleyen bölümlerden birinde Cnn Türk’teki Arda’nın mutfağında yaparım. Son derece pratik, hızlı hazırlanan , tatlı yerken ekşiliği sevenler için birebir. Donmuş vişne kullanmak da bir sorun yaratmıyor. Taze vişne anormal pahalı, yanına yaklaşılmaz, Ara kat olarak kremamsı bir doku da kullanılabilir, ama ben ortaya çıkan dokudaki tutarlılığı ve ekşiliği çok sevdim. Ekip yemeden önce kurtarabildiğim kadarının resmini çekebildim ancak :). Vişneleri elma suyu ile ıslatıp biraz da pudra şekeri ile tatlandırdım. Elma suyu kullanmak iyi bir trick tavsiye ederim ….

15 Mart 201121 Ocak 2012Arda'nın Bloguardanın mutfağı, elma suyu, tarif, vişneli crumble1 Comment

12 Mar 2011

Antalya’nın arılı domatesi

Ne acayip değil mi ?? Kim düşünürdü ki zamanında yüzüne bakmadığımız hakir gördüğümüz domatesin bu kadar kıymetini bilememişiz… Her yemekte yok mudur domates? Ya da bir başka deyişle olduğu yemeğin içine lezzeti pekiştirerek katkı sağlamaz mı?? Ama nerde o çocukluğumuzun domatesleri deyince kendimi birden 79 yaşında gibi hissetsem de demeden edemiyorum. Hakikaten neredeler onlar?? Öyle ki en basit büfelerde yediniz yengen tostun içine bile artık azıcık giriyor domates sos bu mevsimde… Mis gibi kokan balık yanındaki salata için bulamıyorsun artık o iri domatesleri. Fazla bir şeye gerek yok. Biraz tuz , daha da az karabiber , üzerine serpilen bir lokma

12 Mart 201121 Ocak 2012Arda'nın Bloguantalya, arı, domates, özel, taze1 Comment

12 Şub 2011

Eminönü, Pastacıların Uğrak Adresi…

Lise yıllarım Karaköyde geçtiği için, Eminönü, Sirkeci, Mısır çarşısı, Tahtakale aşina olduğum noktalardır. Eski İstanbul denince akla gelen adresler hep buralarıdır. Catering işinden dolayı Tahtakale sık uğradığım bölgelerden biridir açıkçası. Tahtakale’de yok yoktur. İncik, boncuk, süs malzemesi, şekerleme, kahve, kap kacak, tencere tava…. Ne ararsan burada aslında…. Hiçbir şey almamak için bile olsa gezmek için buralara gelmeli insan, ruhu doyar… O kadar çok renk , tad ve doku var ki, yurtdışında gidip de hayran olduğum pazarlardaki gibi , yabancı turistlerinde gelip bu bölgeye hayran olmaması mümkün değil açıkçası. Geçenlerde fotoğrafçı bir arkadaşım Candaş facebooka’a , National Geographic’te program yapan bir

12 Şubat 201121 Ocak 2012Arda'nın Blogueminönü, mısır çarşısı, pasta, pastacı, tahtakale bir yorum yapın

05 Şub 2011

Cerrahpaşa kasap macerası

Cerrahpaşa, eski İstanbul’un simge semtlerinden biri… Açıkçası yolum sıklıkla düşer desem yalan söylerim, ancak hastaneye gelmek gerektiğinde ya da benim yıllardır et aldığım kasap Soner gönül koysa , abi hiç uğramıyorsun diye, ancak o aralar gidebiliyorum işin gerçeği… Başarılı bir iş adamının iyi bir avukatı ve muhasebecisi olması gerektiği gibi lokantacılık işiyle ilgilenen herkesin de iyi bir manavı ve kasabı olması elzemdir. Çoğu zaman eti tezgahta görürüz, ama menşei nedir , nerenin hayvanından kesilmiştir bilemeyiz. Hani balık desen denizden tutuyor getiriyor diye düşünür insan, ama et öyle mi… her yörenin hayvanının farklı özellikleri var, beslenme prensiplerine göre tadlanan eti var.

05 Şubat 201121 Ocak 2012Arda'nın Blogucerrahpaşa, et, kasap1 Comment

16 Oca 2011

Basit ve lezzetli

Benim için yemekte her zaman makbul iki unsur var: Basit ve lezzetli. Zor yemekler? Evet, var hayatımızda ve çok lezzetli olmaları da onlardan beklenen bir etki; bu inkar edilemez. Ancak basit ve lezzetli olanlar sanki beklenmedik bir anda çıkan ikramiye gibi. Size önerim yoğun tempoda basit, lezzetli ve etkili yemeklerle zor günleri renklendirmeniz. Renk demişken uyum, ahenk ve sunumdaki samimiyeti de es geçmeyin. Izgara tavuk göğsünü tavada çok az zeytinyağında her iki tarafı da hafif rengi altinlaşana kadar hızlıca kızartın. Diğer tarafta sebzeleri haşlayın. Kabak, brokoli ve fransız fasulyesi. Hani ince ve kılçıksız olanlar bu isimle satılıyor ya… Haşlarken en

16 Ocak 201121 Ocak 2012Arda'nın Blogubasit, fırında tavuk, sağlıklı, sebzeli, tavuk yemekleri1 Comment

15 Oca 2011

İstanbul’da tatlı şeyler oluyor

Son yıllarda son derece hızlı gelişen pastacılık sektörü, İstanbul’da pozitif bir ayrımcılığa doğru yelken açtı. Artık özel yapım pastalar yerlerini dünyada çok yaygın olan cupcake’lere bırakıyor. Cupcake dediğimiz şey kişiye özel tek porsiyonluk pasta. Aslında birer sanat eseri her biri. Üreticisinin el emeği göz nuru, bir o kadar da damak tadı… Sektörde birçoğu sanatçı niteliğinde cupcake’çi var. Bunlardan uzun süredir takip ettiklerimin başında Kutas geliyor. Genç, yaratıcı ayrıca son derece ince işçilikle yapıyor cupcake’leri Kutas. Bayılıyorum O’nun ince işine. Sadece lezzet değil, görsellikte de özel bir dokunuşu var. Diğer favorimse, “Bunca zamandır nerelerdeydiniz?” dediğim Yummy Cupcakes. Birkaç ay önce İstanbul’a

15 Ocak 201121 Ocak 2012Arda'nın Blogucupcake, istanbul, kek, kişiselleştirilmiş kekler, lezzetli tatlılar bir yorum yapın