Bader Valley tırmanışı

Gün 13 Bader Valley tırmanışı

  • 1

Çadırda geçen gecem horlama seslerinden uzak, uyku tulumu içinde sıcak, ince şilte üzerinde ehhh işte şeklinde konforlu, ama genel olarak keyifliydi. Kahvaltı sabah 08:00’de, ama ben 07:00’de kalktım. Kılık kıyafet ayıkla, tuvalete git el yüz yıka, diş fırçala filan geçti vakit. Kahvaltıdan sonra eşyaları alıp çıktık yola. Burada 2 büyük tur var yapılacak. Biri güneyde yer alan W turu, diğeri bölgenin tamamını kapsayan O turu. Bu isimler yaptığınız turun haritadaki şeklinden kaynaklanıyor. O biraz daha uzun bir tur ve 1 hafta kadar sürüyor (performansınıza bağlı). Biz W’yu yapıyoruz. Fakat bugün W’nun dışında alternatif bir rota izleyerek Bader vadisini tırmanmaya karar verdik.
Bader Valley tırmanışı

Tura başlar başlamaz dimdik bir rampayla karşılaştı bacaklar. Dedim ki düzlenir, haklıymışım düzlendi ama sonra daha sert bir rampaya başladık. Dedim ki neler düzlenmedi bu da düzlenir, haklıymışım düzlendi de, bu sefer bir rampa başladı, akıllara eziyet… Bayağı bildiğiniz 2 el 2 ayak tırmanma moduna geçtik. Grubun bir kısmı zaten yokuşun başında kopmuştu. Kalanlarla yola devam ediyoruz. Şöyle söyleyeyim size. Tura başlayalı 4 km. oldu ve biz 600 metre tırmandık. Güne dağ keçisi gibi başlamak bir tuhaf tabi. Neyse efem, sonra bir düzlendik amaaaaa bütün turun en tehlikeli 1,5km.sini bu önümüzdeki kayalıklardan oluşuyormuş, bilmiyorduk. 4 ile 5,5’ncu kilometre arası sol taraf bayağı dik bir uçurum (ya da ben öyle adlandırıyorum), ayağımızın altından sürekli kayan taşlar ve çılgınca esen bir rüzgarla 1,5 km yürüdük. Yani öyle ki bir an kontrolü kaybetmek bile çok tatsız sonuçlara yol açabilirdi… O yüzden eldivenlerimi taktım ve mümkün olduğunca konsantre vaziyette ilerledim.
Bader Valley tırmanışı

Çok şükür burayı da kazasız belasız atlatıp ormanın başlangıcındaki barınağa geldik. Bu barınağın etrafında bir iki çadir ve kampçılar var. Barınak da tam orman barınağı. İçeride taşlardan yapılma bir ocak, bir tahta masa, dökük 2 tencere, 2 kaşık, 1 kevgir var. Gelenler yemek yapmak bir şey pişirmek isterlerse diye bırakılmış. Dışarısı rüzgarlı, bir de yağmur başlayınca kendimizi attık içeri. Rehberimiz Juliana bize mate yapmaya başladı. Mate, Arjantinlilerin çayı aslında. Şilililer de aynı şekilde aynı adetlerle içiyor. Küçük bir pota (avuç içine sığan bir minik kavanoz gibi düşünün), Yerba dedikleri yeşil otlardan olan karışımı koyuyorlar. Herkes kendi yerbasını, kendi zevkine göre hazırlıyor (bizim harman çaylar gibi). Sonra içine ucunda bir süzgeç olan metal kamış sokuyor, üzerine biraz sıcak su gezdirdikten sonra kamışla çekerek içiyor. Esas olay bundan sonra. Zaten bir fırt geliyor hepi topu. Kendi matesini içtikten sonra yine üzerine sıcak su doldurup yanındakine veriyor. Bu şekilde herkes mate içerek sosyalleşiyor. Bu coğrafyada bu bir gelenek, istemezsen gracias diyerek yana geçiriyorsun. Barınakta biz de matemizi içtik, kimisi yemek yedi, kimisi bir şeyler atıştırdı…
Bader Valley tırmanışı

Artık yola çıkma zamanı. Fakat dışarıda hava sertleşiyor ve bizim daha tırmanmaya devam etmemiz lazım. Rehberimiz Jorge ile bir karar vermemiz gerekiyor. Tırmanırsak şartlar zorlaşacak ve zaten gelen bulutla bütün görüş kapanacak. Cem ve ben dahil, kimse daha çok tırmanmaktan yana değil, çünkü bugünkü tırmanış çok sert, teknik ve zorlu. Şartlar da zorlaşınca olayı anlamsızca riske sokmaya gerek yok deyip dönüyoruz. Aynı yolları yine aynı dikkatle inerek, bugünü 11 km. ve 970 metre irtifayla tamamladık.
Bader Valley tırmanışı

Deniz seviyesinde esen rüzgar ayakta durmayı zorlaştırıyordu. Bu havada 1000 metre yukarıda olmak hiç istemezsiniz. İnerek çok doğru bir karar vermiş olmanın mutluluğuyla kampa geri dönüyoruz. Kısa olsa da acayip sert bir tırmanış dönüşü, tüm seyahat boyunca ilk defa ayaklarımızı uzatıp biraz keyif yapabildik şükür. Sonrasında duş, aksam yemeği, Jorge, Juliana ve Javier ile sohbet muhabbet. Ulusal park neresi, burası neresi, özel topraklar neler filan… Hadi bu konuyu da açayım size, dün yazmıştım. Ulusal park dışında bir alandayız diye… Burası yüzyılın başlarında buraya altın aramaya gelen Hırvat kökenli birisi tarafından alınmış. Anlayacağınız özel mülk. Haritadan bakınca ne kadar büyük ve kıymetli bir arazi olduğuna inanamıyorsunuz… Oooo saat 22:00 olmuş, bizim uyku saati geldi, sabah bu kamptan ayrılıp bir sonrakine geçeceğiz. Çadıra geldik, David Bowie “Space Oddity” dinleyerek yavaştan uykuya geçiyoruz. Yarın yine güzel bir gün olsun…

24.02.2018 / saat 22:02

Bader Valley tırmanışı
Bader Valley tırmanışı
Bader Valley tırmanışı
Bader Valley tırmanışı
Bader Valley tırmanışı
Bader Valley tırmanışı
Bader Valley tırmanışı
Bader Valley tırmanışı

Ardanın Mutfağı Haftanın Tarifleri
yorumlarYorumlar
    • Sule

      Şubat 2018

      Muhteşem manzaralar… Gölün rengi nasıl bir mqvi öyle? İstanbul Boğazının zaman zaman aldığı bir mavi. Bir bebek fotoğrafı da var. Çok şirin… Kamp alanında mıydı? Anlamadım.