Bu sabah da deli dürtmüş gibi 5:20’de uyandım. Gece erken yatınca sabah erken kalkmak normal. Bu Chalten’de herşey var, bir tek telefon çekmiyor. Geldik geleli direk ölü hat. Wi-fi de dağlardan ve hava durumundan ne kadar müsait olursa. Dün yüklemeye başladığım video daha hala bekliyor bakalım ne zaman yüklenecek. Neyse kalktık yine klasik Canan Karatay hocamı gururlandırıcasına 4 haşlanmış yumurta, peynir ve kahveden oluşan kahvaltımızı yaptık, giyinip atıldık yola saat 08:00’de. Loma del Pligue Tumbado tırmanışı, Fitz Roy, Cerro, Laguna hatta bütün bölge dağlarını ve vadiyi görebileceğiniz tırmanışlardan bir tanesi. Toplam gidiş dönüş 23 km. , irtifa 1200 metre civarı bir tırmanış yapacağız. İlk 7 km. çok keyifli genellikle ormanın içinde geçiyor. Zigzaglı, bol yeşillikli bir parkurun ardından yemyeşil bir ovaya ulaşıp ilk molamızı muhteşem Ant manzarasına karşı veriyoruz. 15 dakika dinlendikten sonra tekrar yola koyuluyoruz. Yolun bundan sonrası daha kayalıklı ve tamamen açık arazi. Şanslıyız, dün fırtına ve sağanak olan hava bugün missss. Nefis bir güneş ve tek bulut yok havada. Arazide 3 km. daha yürüdükten sonra Mirador dedikleri manzara izleme noktasına varıyoruz. Buradaki zirvelere nereden bakarsan bak doyum olmuyor. Son 1 km. opsiyonel. İster çık ister çıkma modelinden. Şu ana kadar 10 km. tırmandık ve 700 mt. irtifa yaptık. Son 1 km. apayrı bir tepe ve sadece 1 km.de 400 metre tırmanıyorsunuz. Hesap edin, bayağı dimdik bir tepe ve hem biraz zor hem biraz tehlikeli. Burayı da çıkarız diyerek sardık rampaya. Kaptan bu bizim yağımız değil mi ? Evet muavin bizim yağımız Shell Rotella 2050 reklamı dönüyor kafamda rampa sarmak konusu gelince… Bu reklamı ancak +40 yaş üstü bilir o da bir ihtimal… Neyse efendim dönelim tırmanışa, adamın iflahını kesen diklikte bir tırmanış. Her seferinde dönüp aşağı baktığımda ulan nereye çıkıyoruz biz dedim, ama zirveye varınca Adrianına bağıran Rocky gibi hissettim bir an. Nefes kesen sadece tırmanış değil, yol boyunca her durduğumuzda bakmaya doyamadığımız zirvelere bu kadar yakın ve detaylı bir görüş yakalamaktı…
Karşımdaki manzara baya rönesans tablosu gibi, belki daha bile güzel. Hava o kadar temiz ki dağların her ayrıntısını görebiliyorsunuz. Fitz Roy, Torre, ve diğerleri… Dün gittiğimiz Laguna da manzaranın içinde. Hatta o kadar ki, bizden 11 km. uzaklıktaki Chalten kasabası bile görüşümüzde. Chalten’e bakınca ulan biz taaaa oradan buraya mı tırmandık kasaba bit gibi kalmış oha dedim kendi kendime. Neyse açtım çıkınımı sandviç, empanada, elmalı turta ne varsa yedim. Yarım saat kadar manzaranın tadını çıkarttım. Cem yanında profesyonel fotoğraf makinesiyle sürekli dağları çekiyor, bu durumda ben de ne yapayım kendi kendimi selfie olmak suretiyle çektim. Hakkını yemeyeyim benim de bir sürü fotomu çekti kardeşim.
Bu tip tırmanışların en zor tarafı ne biliyor musunuz ? İnmek … Evet tırmanmak yüzde 30 ise iniş yüzde 70 bence ( evet bence, yani bu değişebilir ama genellikle yapan herkes beni anlamıştır). İnişte dizlere aşırı yük biniyor, ayak tabanları çok yıpranıyor ve tahriş oluyor, yol sizi daha çok hırpalıyor. Uzatmayayım ilk 1 km. iniş zordu, hem de bayağı zordu. Tökezlesen Allah muhafaza aşağıya kadar yuvarlanırsın, kimse de tutamaz seni ( ki akşamında bizim rehber Julianaya sordum hiç düşüp ölen oluyor mu buralarda diye … evet oluyormuş). Sağ salim indik dizler zonklamaya başladı, geri kalan 10 km.de de zonklaya zonklaya devam ettik. Benim ayaklar bacaklar biraz yoruldu, Cem’in sağ ayak taban 2 yerden su topladı ama sağ salim Chalten’e kadar geldik. Hem çıkışta hem inişte gruptan koptuk, tempomuz onlara göre biraz daha hızlı, eh Chalten’e planlanandan erken dönduk, ne yapmak lazım bir yorgunluk birası yuvarlamak lazım . Biraları içip ayakları havalandırdıktan sonra odaya geliyoruz. Önce sıcak bir duş, böyle uzun uzun ardından bacak ve ayaklara 10 dakika buz gibi soğuk suyla şok yaptım. Valla çok iyi geldi. Bugün giydiğim tshirtleri ve çorabı yıkadım ( eşyaların büyük bir bölümünü Calafate’de bıraktığımız için kıyafetleri ekonomik kullanmak lazım), en son elde çorap yıkama işini 2003 yılında askerde yapmıştım, hiç paslanmamışım.
Akabinde giyinip akşam yemeği için 19:00’da ekiple yeniden buluştuk. ( tam da bu sırada dünden beri yüklenmeye çalışan video yüklendi .. 24 saat upload .. ne hız ama ) Dün yediğim etten sonra bu akşam da et yemeğe karar ve bingo bu akşam da çok ayarında pişmiş 450 gramlık bir et, salata ve kıymalı empanada ile açımmmm diye bağıran mideme şifayı verdim. Yemekten kalkıp odaya geldik. 2 akşamdır kaloriferi yakmıyormuşuz meğer, oda buz gibiydi onu da becerdim. Cem zaten şu an 3’ncü uykusuna girdi bile adam 2 akşamdır 22:00 olmadan uyuyor. Şu an saat 22:38 ve ben bugünkü yazımı noktalıyorum. Yarın, dün ve bugünden çok daha sert ve uzun bir parkur var önümüzde . Sert derken bayağı dimdik bir tırmanış bizi bekliyor o yüzden dinlenmek lazım… Yatmadan sosyal medyaya birşeyler yukleyeyim artık yarına filan yüklerse ne ala