16aralik_1

Vietnam’dan Kamboçya’ya bisiklet turu notları // 12. gün

  • 1

Sabah kalk borusu yine 04:45’te çaldı. Bu sefer bize Phil de katılacak, o da fotoğraf çekmeye meraklı. İlkdurak Angkor Wat yerine Bayon. Neden derseniz bütün turistler Angkor Wat’a gidiyor yinekalabalık olur diyoruz, ve haklıyız da herkes gidiyor mersine biz gidelim tersine. Bayona vardığımızda hava zifiri karanlık ve evet kimse yok. Etraftaki sesler ormandan yükselen uğultular hakikaten bir anda noluyoruz yahu dedik. İnanılmaz bir atmosfer, bugün hava açık gün ışığı kırmız kırmızı vuruyor suratlara. İşte budur …. ormanda bağıran böcekler, her yerden size bakan ve yüzüne gün ışığı vuran suratlar. Çok acayipti …

Ordan angkor Wat’a geçtik; turist seli 1000lercesi gelmiş. Biz Bayonda 4 kişiyken ne mutluyduk oysaki…. Burası Pazar yeri gibi . Bayona once gitmekle iyi yapmıısız. Yine 08:00’e kadr dolaşıp grupla buluştuk. Bugün biisklet üzeirnde son günümüz. Kararlıyım tadını çıkartacağım. 35 kmkesintisiz sürdük . İlk durak Banteay Srei tapınagı. Gördüğümüz en küçük tapınak bu. Ancak işlemeleri en detaylı olanı da yine bu tapınak. Her cm de bir işleme var ince ince aklı cıkıyor insanın bunu nasıl yapmışlar diye. Diğer tapınaklardan farklı bir taş kullanılmış burada, daha kırmız daha canlı renkler var. 1950lere kadr keşfedilememiş, imparator değil rahip yaptırdığı için daha mütevazi ama eser olarak cok basarılı buldum. Duvarlarda harika illustrasyonlar var. Ordan cıkıp ogle yemeğimiz için ilk defa piknik düzeni kurduk . Lunch boxları lüpletip Angelina Jolie – Tom Raider’ın çekildiği Ta phrom tapınağı için yola çıktık. Bu son sürüşümüz yol boyunca. Güneş o kadar güzeldi ki anlatmam, gördüğüm her detayı hafızama kazımak için zorladım kendimi. Yol üzeirnde düğün bile gördük durduk baktık bazılarımız gelinle resim bile cekti :)

Ta phrom; burası adetadoğanın geri dönüşü. Doğa tapınağı yutmuş. Agaçlar her duvarın arasından cıkmıs kökleri ile her yeri sarmışlar , öyle ki bazı duvarları yıktıkları için köklerini kurutup agaçları yapı itibariyle tutmuşlar yoksa her yeri yıkacaklar. Film için neden burayı kullandıkları aşikar. Geniş alan doğa ve tarih iç içe. Burası son durak otele kadar otele kadar mesafemizi yapıp bisikletlerimize veda ediyoruz. Son günde 75K yapıp toplamda turu 700 K civarında bir yol katederek bitirdik. İstanbuldan Antalyaya gitmiş gibi bir mesafe bu bahsettiğim.

Otele dönüp duş sonrası Zest diye ( son derece şık yemekelri ve kokteylleri olan 2009 best Cambodian Rest. ödülü almış ) mekanda veda yemeğimizi yapıyoruz. Hakikaten yemekler ve kokteyller 10 numara. Bugünü ilginç kılan İstanbuldan arkadaşlarımız Pelin ve Ali’nin de Asya turları kapsamında bu akşam Seam Reap ‘te olacak olmaları. Yemek sonrası grupla vedalaşıp Ali ve Pelinle buluşuyoruz onlarla maceralarımız değiş tokuş ediyor biraz laflıyoruz. Grupta Turkish Boys olarak neşe katan ikili seçildik. Katalizör gibiydik , bize bu konuda tecrübesi ve sıcakkanlılığı ile Jeff de ilham verdi . Avustralyalılarla ilgili Harry Kewell’dan sonra Jeff ‘de olumlu düşüncelerimi pekiştirmiş oldu.

Gece yarıs otele döndüğümüzde bu güzel ülkeye veda etmeden önce hızlıca toparlandık. Sabah üçağımız var ve buradan Bangkoka geçip bir buçuk gün konaklayıp ordan eve döneceğiz. Akşam valizi topladım ve yattım. Sabah kalktığımda bu satırları yazarken düşündüm bu tatilden bana ne kaldı ne yaşadım ne gördüm diye….

2 ülke gördüm, kasabalar,nehirler, bataklıklar,zor şartlarda yaşayan insanlar, çıkar uğruna birbirini kesen bir millet gördüm.Hellocuları gördüm, 1 dolar sir cüleri , buy one scarf cıları , dumancıları gördüm. Bir çocuğun her yerde aslında masum ve neşeli olduğunu gördüm. S21 de katledilen binlerce insanın suratlarındaki o tarifsiz ifadeyi gördüm. Üzüldüm, şaşırdım ama insanoğlunu içinde ya şeytan bu da olur dedim. 1 kap haşlanmış pirinçle yaşayan, ama yine de gülmeyi unutmamaya çalışan insanlar gördüm. Sokalarda yenen 100lerce yemek türü gördüm, her tezgahta birbirinden farklı ; pişirenin kendi yorumunu zevkini eklediği bir çok yemek gördüm, hepsini olamasa da bir cogunu tadip gerçek lezzetleri nasılmış onu gördüm. Hızla gelişen ve bundan 5 yıl sonra gitsem buraları cok değişmiş diyeceğim bir ülke gördüm.

Yol boyunca birliktesürdüğüm tüm arkadaşlarıma ve benimle bu tatili paylaşan sevgili dostum Cem sana cok teşekkür ederim. Çok keyifli bir güzergahta cok tadı damağımda anılar ve cebimde hatıralarla dönüyorum. Sıradaki planlarımız bundan da daha heyecanlı ancak artık dönme zamanı

Eat local, Live local.

Ardanın Mutfağı Haftanın Tarifleri
yorumlarYorumlar
    • sibel güven

      Şubat 2012

      merhabalar ben sibel bugün tesadüfen sizinle tanıştım ve bana acaip bir elektrik verdiniz hemensayfanızı karıştırdım ve sanırım seyir defterinizi okudum izinsiz:)))neyse ben taaaa türkiyenin bir ucu olan ığdırda belki birazda yaşlanınca yada şöyle diyeyeim biraz piştikten sonra minnacık bir lokanta açıcam ama sadece plan aşamasında ve bu aşamadada sizi takip etme kararı aldım…beraber pişme umuduyla lezzetle kalın…