Zeytinburnu merkez efendi ekolojik halk pazarının hikayesi ; Bir mücadelenin hikayesi aslında … Levent Abi liderliğin de bir gönüllüler takımı sayesinde zehirsiz ve organik ürünlerin tezgahlarda yer bulduğu şirin bir hikaye…
Zeytinburnu Merkezefendi camiinin arkasında son 1 yıldır güzel bir şeyler oluyor. Her cumartesi sabahı, bir çoğumuzun varlığından bile haberi olmayan ekolojik ürünler derneği adındaki bir grup özverili üretici, benim gibi doğal yollardan üretilmiş sebze ve meyve meraklılarının içine su serpecek şekilde açıyorlar tezgahlarını.
Burası küçük ama şirin bir ekolojik pazar. Ürünler Türkiye’nin çeşitli yerlerinden geliyor. Yıllardır merak ettiğim bir konu vardı, direk onu soruyorum ekolojik üreticiler derneği başkanı Levent abiye; ekolojik , organik, başında beklemiyorsun ya nerden biliyorsun, nasıl kontrol ediyorsun. Uzun uzun anlattı süreci , ben kısaca özetlersem , sertifikası olmayan üreticinin alınmadığı, pazara giren ürünlerin girişte kayıt altına alınıp , sonradan üreticinin yıllık üretim miktarından düşülerek kontrol edilen , kendi kendine sağlamasını yapan bir sistemleri var. Kendi kendime o iş öyle güzel ama bir de bunun tat doku kısmı var, hele bir bakalım şunlara deyip dalıverdim pazarın içine. Girişte küçük bir çay makinası ve gözleme tezgahı var. Bir çay söyleyip başladım pazarı gezmeye, hava buz gibi, öğrendim ki içtiğim çay da organikmiş. Doğal gübre ile filizlenen çay yaprakları… artık ne uzak bir kavram değil mi ?
Elimde bir bardak çay, buz gibi bir havada tezgahların arasından kıvrak bir şekilde gezerek dolandım. O kadar çok çeşit yok belki , ancak var olan ürünler o kadar güzel ki, beni al hayır onu değil beni al gibi bağırıyor size. Patates, Soğan, havuç ,karanabahar, brokoli… hele o kerevizler , mest ettiler beni. Uzun zamandır bu kadar uzun saplı güzel kereviz bulamıyordum, hemen aldım. Pazar küçük ama öyle olması daha güzel. Bir karmaşanın ortasında kaybolmuyor, kendinizi iyi ve samimi bir ortamda hissediyorsunuz. Öyle bir samimiyet ki meyve alırken ayaküstü bir pancar portakal elma suyu karışımı sıktırıp içebilirsiniz bile ki ben içtim hem de bayıla bayıla içtim…
Zeytinburnu belediyesi bu alanı ekolojik pazar için tahsis etmiş. Hatta cumartesi günleri ücretsiz servis bile kaldırıyormuş. Hava soğuk , çok da esiyor zor olmuyor mu dediğimde ise 1 aya kadar yanları kapanacak pazarın , kışın daha iyi bir ortamda satış yapacağız diyorlar. E buraya 1 kere daha gelmek için sanki yeteri kadar sebep yokken al sana 1 sebep daha Arda J
Elimde çayım, kolumda satın aldığım ürünler defalarca dolanıp durdum tezgahların arasında. Kendi kendime aslında çocukken yediğimiz lezzetlerin yıllar içinde bize ne kadar uzaklaştığını düşündüm. Bu tip ekolojik pazarlar, damağımızın tadını şenlendirdiği kadar, vücudumuza soktuğumuz ürünlerin zehirsiz olmasını sağlıyor. Eskiden bu sıradan bir durumken şimdilerde bir lüks gibi algılanıyor, Oysaki bu lüks size bir Cumartesi sabahı kalkıp, arabaya atlayıp 15 dakika sürecek mesafe kadar uzakta… hem de sandığınızdan çok daha ucuza… o zaman ne bekliyorsunuz ki…
geleceğin şefi berfin
Ocak 2018
sayın arda abiciğim ben sizin 11 yaşımdan beri size hayranım ve sizi çok beğeniyorum inş olurda sizinle bir kere yarışmak hep hayalim bu şuan 15 yaşımdayım idolüm sizsiniz yemekleriniz çooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooookkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk ama çooooooooooooook beğeniyorum arda abiciğim ellerinize sağlık:))